17 yaşındaki Suriyeli Ali El Hemdan’ı katleden polis memuru F.K.’nin yargılandığı davada, STK’lerin müdahillik talebi kabul edilmezken, Ali El Hemdan’nın ailesinin baskılar nedeniyle duruşmaya katılamadığı belirtildi
Adana’da 28 Nisan 2020 tarihinde 17 yaşındaki Suriyeli Ali El Hemdan’ı katleden polis memuru F.K.’nin “kasten öldürme” suçundan yargılandığı davanın üçüncü duruşması Adana 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Salonda sadece tutuklu sanık polis ve avukatı hazır bulunurken, önceki duruşmada olduğu gibi Hemdan ailesi ve avukatlarından duruşmaya katılan kimse olmadı. Duruşmayı Adana Barosu, İHD ve ÇHD Adana şubeleri, HDP Hukuk Komisyonu avukatları ile Emek Partisi Genel Başkanı Ercüment Akdeniz takip etti.
Hak örgütlerinden rahatsız oldular
Sanık avukatları EMEP Genel Başkanı Ercüment Akdeniz’in duruşmayı takip etmesinden rahatsız oldu. Dava ile ilgili basın açıklaması çağrısı yapılması ve davanın hak örgütleri tarafından takip edilmesinden rahatsız olan sanık avukatları, davanın siyasi bir dava olmadığını söyledi.
Adana Baro Başkanı Veli Küçük, bu durumu “Bu bir insan hakkı davasıdır. Neden rahatsız oluyorsunuz?” diyerek tepki gösterdi.
Ailenin vekiliyiz
Mezopotamya Ajansı haberine göre ilk duruşmada Adana Barosu, İHD ve ÇHD adına davaya müdahillik talebi mahkemece reddedilmişti. Ancak Ali El Hemdan’ın babası Adnan El Hemdan, tüm avukatları vekili olarak kabul ettiğini beyan etmişti. Baro, İHD ve ÇHD adına katılanlar, baba Adnan El Hemdan’ın ilk duruşmada kendilerini vekil olarak kabul ettiğini,vekil olarak davaya katıldıklarını belirtti. Baro avukatları ise, ailenin baskılardan dolayı kendilerine vekalet veremeseler de şikayetçi olduğunu ifade etti.
Avukatlara soru sorma hakkı verilmedi
Duruşmada dinlenen tanık Ahmed El, sanığı tanımadığını, olayı duyduğunu ancak tanık olmadığını belirterek, silah sesi duyması üzerine olay yerine gittiğini söyledi.
Baro ve dernek avukatları, katılan vekili sıfatıyla tanığa soru sormak istedi. Ancak sanığın avukatları, katılan avukatların tanığa ve sanığa soru sorma hakkı bulunmadığı gerekçesiyle itirazda bulundu. Mahkeme heyeti, katılan avukatların soru sorma hakkı olmadığına karar verdi.
ÇHD avukatlarından Tugay Bek ise, soruşturma aşamasına sanığın gerçeğe aykırı olduğu sonradan ortaya çıkan ifadelerini Adana Emniyeti’nin basına servis ettiğini ve dava sürecinde Hemdan’ın babası Adnan El Hemdan’a baskı yaptığını söyledi.
Sanık avukatları, müvekkilleri F.K.’nin kronik rahatsızlığı olduğunu belirterek davanın uzamasının adil yargılamaya aykırı olduğunu iddia etti. İddia makamı, ara kararlara dair mütalaasında katılma taleplerinin reddedilmesini ve sanığın tutukluluk halinin devam edilmesini talep etti.
Suriye’ye gönderme tehdidi
Mütalaaya dair söz alan Av. Bek, Hemdan’ın ailesinin talimatla bir gecede vatandaş yapıldığını belirterek “Bir gecede de Suriye gönderilecek olan bir kişiden bahsediyoruz. Davaya kendisi gelemiyor. Gelip duruşma tutanağı alıyor, yani duruşmayı takip ediyor” dedi.
Sanık: İnsan hakkını onlardan iyi savunuyorum
Söz alan sanık polis F.K., “Herkesten özür dilerim” diyerek, pişman olduğunu iddia etti. Daha önce silahı iki eliyle tuttuğu şeklindeki ifadesini “tek elimle tutuyordum” diye değiştiren sanık polis, olayın yüzünde maske ve elinde eldiven olduğu için gerçekleştiğini iddia etti. Sanık F.K, davaya katılmak isteyen avukatlarla ilgili ise, “Onlar insan hakkını savunuyor da biz savunmuyor muyuz? Ben sokakta insan hakkını onlardan daha iyi savunuyorum” dedi.
Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı 27 Mayıs’a erteledi.
ADANA