Şırnak’ta çocuğu istismar eden uzman çavuş Aslan A., geçtiğimiz günlerde serbest bırakıldı. Karara tepki göstererek, bunun bir özel savaş politikası olduğuna dikkat çeken kadınlar, tacize ve tecavüze karşı özsavunmayı işaret etti
Şırnak kent merkezinde bulunan bir sitede 14 Temmuz 2020 tarihinde bir çocuğa cinsel istismarda bulunan ve sonrasında yurttaşlar tarafından yakalanan 1. Jandarma Komando Tugayı’nda görevli uzman çavuş Aslan A. polise teslim edilmişti. Gözaltına alınan Aslan A. emniyet ifadesinin ardından 15 Temmuz 2020’de, “çocuğun cinsel istismarı” ve “tehdit” suçundan tutuklanarak cezaevine gönderilmişti.
Ancak çocuğun ailesinin şikayetini geri çekmesi ile uzman çavuş Aslan A’nın Şırnak Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davasının ikinci duruşmasında tahliye edildiği öğrenildi.
Uzman çavuş Aslan A.’nın tahliye edilmesine Rosa Kadın Derneği ve Tevgera Jinên Azad (TJA) tepki göstererek, Jin News’e alınan kararın özel savaş politikalarının bir parçası olduğunu söyledi.
Üniformalı şiddet
Rosa Kadın Derneği Başkanı Adalet Kaya, kadına ve çocuğa yönelik tecavüz ve istismarların her zaman olduğunu ancak son yıllarda gün yüzüne çıktığını belirtti. Devletin cezasızlık politikalarının erkeklere, özelde de üniformalı olanlara bir zırh olarak sunulduğunu kaydeden Adalet, “Failler devlet gücüne dayanarak, kadın kırımını rahatlıkla yapabiliyor. Coğrafyamızda intihara sürükleme, intihara zorlama, çocuk tacizleri, kadına tecavüz olaylarının yaşanmasının temel nedeni üniformalı şiddetin ortaya çıkmasıdır. Bu erkekler cezalandırılmayacağını bildiklerinden kaynaklı daha rahat hareket edebiliyor” diye ifade etti.
‘Yargı, erkeği koruyor’
Antalya’da evli olduğu erkek tarafından sistematik şiddete maruz kalan Melek İpek’in özsavunmasını kullandığını hatırlatan Kaya, Melek’e müebbet hapis cezası isteyen bir yargı sistemi ile karşı karşıya olduklarını söyledi. Kaya, “Yargı, erkeği koruyan bir konumda duruyor. Ancak biz Rosa Kadın Derneği olarak buna karşıyız. Toplumda kadın ve çocukların erkekler karşısında kendi özsavunmalarını kullanmaları için bir takım çalışmalarımız var. Bu çalışmalardan verimli sonuçlar alıyoruz. Tüm kadınların özsavunmalarını geliştirmeleri gerekiyor” dedi.
Erkekler arasında anlaşma
TJA aktivisti Bahar Uluğ da yargı ve erkek eliyle kadınların katledildiğini belirterek, kadınların şiddet karşısında boyun eğmesinin amaçlandığını söyledi. Uluğ, “Erkekler arasında bir anlaşma var. Biz kadınlar bu anlaşmayı görmüyoruz belki ama farkındayız. Bu anlaşmalar kadın tecavüz ve ya tacize uğradığı zaman bu hemen açığa çıkıyor. Uzman çavuşun tahliye edilmesi de bu anlaşmaya bağlıyoruz. Kendi içlerinde küçük küçük iktidarcıklar oluşturuyorlar. Bu iktidarcıklar kendi içlerinde erkeklere alan serbestisi tanıyor. Bu alanda ezilmeye mahkum olan ya kadınlar oluyor ya da çocuklar oluyor. Devlet bu tür tacizleri ve tecavüzleri meşrulaştırmaya çalışıyorlar” şeklinde konuştu.
‘Elimizde ideolojimiz var’
Kadınların özel savaş politikalarını görmesi gerektiğini belirten Uluğ, şunları söyledi: “Türkiye’deki kadınların özgürlüğü, Kürt kadınlar üzerinde uygulanan baskıların kaldırılması ile olur. Çocuk, kadın, genç hiç fark etmiyor. Devlet yeri geldiği zaman uyuşturucu, tecavüz-taciz ya da fuhuş ile kimliğimizi ve gururumuzu elimizden almaya çalışıyor. Tecavüz bir fetih politikasıdır. Devletler asimile edemedikleri insanlarla bu yollardan baş etmeye çalışıyorlar ama başarılı olamayacaklar. Onların ellerinde devletin aygıtları, gizli güçleri varsa bizim de elimizde ideolojimiz var.”
DİYARBAKIR
