• Künye
  • Hakkımızda
Pazar, Ocak 24, 2021
No Result
View All Result
Yeni Yaşam Gazetesi
  • Kadın Eki
  • E-Gazete Tümü
  • Haberler
    • Güncel
    • Politika
    • Emek-Ekonomi
    • Yaşam
  • Kadın
  • Dünya
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Karikatür
  • Yazarlar
  • Söyleşi
  • Tüm Haberler
  • Kadın Eki
  • E-Gazete Tümü
  • Haberler
    • Güncel
    • Politika
    • Emek-Ekonomi
    • Yaşam
  • Kadın
  • Dünya
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Karikatür
  • Yazarlar
  • Söyleşi
  • Tüm Haberler
No Result
View All Result
Yeni Yaşam Gazetesi
No Result
View All Result
Anasayfa Manşet

Mülteci kadınlar ayrımcılığı daha ağır yaşıyor

Pazartesi, Ocak 11, 2021 11:02
içinde Manşet, Yaşam
Mülteci kadınlar ayrımcılığı daha ağır yaşıyor
Facebook'ta PaylaşTwitter'da PaylaşWhatsapp'ta Paylaş

Suriye’de yaşanan savaşın en büyük mağdurları kadınlar Türkiye’de de şiddet, taciz ve tecavüze maruz kalıyor. Kadınlar yardım edeceklerine inanmadıkları için resmi kurumlara başvurmuyor

Ülkelerinde yaşadıkları iç karışıklık, savaş ve ekonomik nedenlerden dolayı mülteci konumuna düşen insan sayısı her gün artarken, tüm dünyanın gözü önünde yaşanan bu trajediye devletler sessiz. Uluslararası Göç Örgütü’nün 2020 yılı verilerine göre, bir yılda 3 bin 174 düzensiz göçmen yaşamını yitirdi. Örgüt, ayrıca yıl boyunca yaşanan “kayıt dışı gemi kazaları” nedeniyle bu sayının çok daha yüksek olduğunu düşünüyor.

BenzerHaberler

Dünya büyük insanlık krizleriyle karşı karşıya

Dünya büyük insanlık krizleriyle karşı karşıya

Bu yangın sönsün, herkes kendi toprağına dönsün

Bu yangın sönsün, herkes kendi toprağına dönsün

Kimi mülteciler daha iyi bir yaşam için Avrupa ülkelerine doğru yollara düşerken, Mezopotamya Ajansı haberine göre Türkiye’de yaşamaya devam eden geçici koruma altındaki Suriyeli mültecilerin sayısı ise, 16 Aralık 2020 tarihi itibarıyla bir önceki aya göre 4 bin 162 kişi artarak 3 milyon 639 bin 572’ye yükseldi.

En çok kadınlar ayrımcılığı hissediyor

Bunların 2 milyon 579 bin 941’i 0-18 yaş arası çocuk ve kadınlardan oluşuyor. İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi’nin 23 Aralık 2020 tarihli verilerine göre, bu sayının 23 bin 400’ü Diyarbakır’da yaşıyor. Diyarbakır’da yaşayan Suriyeli sayısı kent nüfusunun yüzde 1.33’ünü oluşturuyor. Ayrımcılığı en çok hisseden ise kadınların bir çoğu maruz kaldıkları taciz, tecavüz ve şiddet gibi saldırılarla ilgili resmi kurumlara başvuru yapamıyor.

Diyarbakır Barosu’nun verilerine göre, 2019 yılında çeşitli sebeplerden ötürü baronun adli yardım birimine başvuran 46 Suriyeli mültecinin 26’sı kadın. Mülteci kadınlar, daha çok şiddet, taciz, tecavüz, alıkonma ve boşanma gibi nelerden kaynaklı baroya başvuru yaptı. 2020 yılında ise toplam 18 Suriyeli adli yardım birimine başvuru yaptı, bunların 14’ü kadınlardan oluştu. Kadınların başvuru nedenleri 2020’de de değişmedi.

Kurumlara güvenmiyorlar

Diyarbakır’da yaşayan mülteci kadınların çoğu, ev, sokak ve iş yerlerinde maruz kaldıkları cinsel şiddet olayları karşısında adliye, karakol gibi kurumları bilmemeleri yada bu kurumların yeteri kadar koruyamayacağı düşüncesi nedeniyle başvuru yapma konusunda kararsız. Suriye’de yaşanan savaş nedeniyle göç yollarına düşen ve Diyarbakır’a yerleşen 47 yaşındaki M.A.’da benzer sorunlarla karşı karşıya kalan kadınlardan

Bir süre sonra eşi geçirdiği kısmi felç nedeniyle çalışmayan M.A., evin tüm sorumluluğunu tek başına yüklendi. Çocuk bakıcılığından gündelik temizlik ve apartman temizliği gibi beden gücü isteyen işlerde çalışan M.A., kol ve dizlerinde başlayan rahatsızlıklar nedeniyle artık çalışamaz durumda.

Çocuklar kötü etkileniyor

Ailesiyle birlikte çok kez ayrımcılığa maruz kaldığını anlatan M.A., ilk yaşadığı ve etkilendiği olayı şu sözlerle anlattı: “Suriyelilerin eğitim gördüğü okullar açılmadan önce oğlum karma bir okula gidiyordu. Yine onun yaşıtı bir çocuk üzerine işiyor. Oğlum okulu bıraktı bir daha okumak istemedi.” Çocukların yaşadığı bir diğer ayrımı da, “Kızım ergenlik çağında, uzaktan eğitim görüyorlar. Bir arkadaşı ona telefon kamerasını evin içine çevirmesini ve göstermesini istemiş. Bunu yapınca da arkadaşı yaşadığımız evle alay etmiş. Bu kızımda moral bozukluğuna neden oldu. Bizimle uzun bir süredir konuşmuyor” sözleriyle anlattı.

Gündelik iş için gittiği ailenin kendisini sürekli “hırsızlık testinden” geçirdiğini söyleyen M.A. “Bir ailenin evini temizliyordum. Sürekli odalara altınlarını bırakıp beni test etmeye çalışıyorlardı. Bu birkaç kez tekrarlandı. Rahatsızlık duydum. Hırsız olmadığımı söyledim ve işten ayrıldım” diye belirtti. M.A., Suriyelilerin sürekli dilenci, hırsız yada fuhuş olaylarıyla anılmasından rahatsız.

‘Başka bir dünyadan gelmişiz gibi’

Kuzey Doğu Suriye’nin Kamışlo kentinden 4 yıl önce Diyarbakır’a göç eden E.H., henüz 20 yaşında. Kayapınar ilçesine bağlı Dicle Kent Mahallesi’nde 3 aileyle aynı evde yaşayan E.H., 4 yıldır kendilerine yönelik ayrımcı yaklaşımın değişmediğini söyledi. E.H., “Bazen bizi parkta gördüklerinde rahatsız edici sorular soruyorlar. O nedenle pek dışarı çıkmak istemiyoruz, sürekli evdeyim. Sanki başka bir dünyadan gelmiş gibi sorular soruyorlar” diyerek yaşadıklarını anlattı.

Erkekler taciz ediyor

Esnafla sürekli Kürtçe konuştuklarını ve sürekli “nerelisiniz?” sorusuna maruz kaldıklarını belirten E.H., “Bazen Suriyeli olduğumuzu söylemiyoruz. Mardinliyiz deyip geçiştiriyoruz. Çünkü Suriyeli kadınlara farklı bakıyorlar. Hemen onlarla birlikte olacağımızı düşünüyorlar” ifadelerini kullandı. E.H., kentte “emniyette ağabeyim var” diyen erkeğin yaşattıklarını hatırlatarak,  “O kadın yaşadıklarını nasıl ispatlayacak bilmiyorum. Yaşadığımız bu olaylardan kaynaklı bir yerde çalışmak istemiyoruz, korkuyoruz” dedi.

Mülteci çocuk ve kadınların yaşadıklarına odaklanan çalışmalar yürüten Lotus Genç Alan Derneği (LOGAD) Kadın Çalışmaları Program Yöneticisi Fatma Gündoğdu, yaptıkları görüşmelerde açığa çıkan sorunları şöyle sıraladı: Dil, resmi kurumlara başvuramama ve cinsiyetçi söylem.

‘Suriyeli kadın’ gibi sıfatlarla ötekileştirme

Suriyeli kadınlara yönelik yaptıkları atölyelerde toplumsal cinsiyet, insan hakları, üreme sağlığı, ebeveyn çocuk ilişkisi gibi konuların tartışıldığını söyleyen Gündoğdu, “Mülteci kadınlar sokağı çok iyi kullanamıyorlar, dolayısıyla sosyal alan darlığını ciddi bir şekilde yaşıyorlar. Dışarı çıkıldığında ise sürekli ‘Suriyeli’, ‘Suriyeli kadın’ gibi sıfatlarla ötekileştiriliyorlar. Bu söylemlerin söylenmesinin altında yatan durum ise cinsiyetçi yaklaşımdır. Diyarbakır’da milliyetçi değil ama Suriyeli mülteci kadınlara yönelik cinsiyetçi bir yaklaşımın olduğunu gözlemledik. Kadına karşı erkek bakış açısı belli. Bu kadın Suriyeli ise ‘her türlü yaklaşıma’ açık gözüyle bakılması onları tehlike ile karşı karşıya getiriyor. Toplumdaki ayrımcı yaklaşım erkeğe cesaret veriyor” diye belirtti. 

Dil sorunu

Kadınların karakol, adliye ve hastane gibi kurumlara ulaşmada güçlük yaşadıklarını vurgulayan Gündoğdu, “Mülteci bir kadın yaşadığı sorun karşısında, polise gidip derdini anlatamıyor. Dil sorunu yaşıyor. Ona kimsenin yardımcı olamayacağını düşünüyor. Çünkü genelde sınır dışı edilmekten korkuyorlar. Gittikleri yerlerde kendilerini baskı altında hissediyorlar. Bizim görüşme sağladığımız kadınlardan hiçbiri kendilerini buraya ait hissetmiyor ve gitmek istiyor”

DİYARBAKIR

Etiketler: GöçMülteci Kadınlar
Yeni Yaşam Gazetesi

Yeni Yaşam Gazetesi

Tüm Yazılar

İlgili Haberler

Sola karakter suikasti*
Dünya

Sola karakter suikasti*

Süreç öncülerini çağırıyor
Manşet

Süreç öncülerini çağırıyor

Sanat korsanlığı
Kültür

Sanat korsanlığı

‘Türkiye’nin son kozu Kürtler arası savaştır’
Manşet

‘Türkiye’nin son kozu Kürtler arası savaştır’

Sırasını beklemeden aşı olan Genelkurmay Başkanı istifa etti
Dünya

Sırasını beklemeden aşı olan Genelkurmay Başkanı istifa etti

Navalnıy protestolarına sert müdahale: 40’tan fazla gözaltı
Dünya

Navalnıy protestolarına sert müdahale: 40’tan fazla gözaltı

Daha fazla yükle
Sonraki Haber
Demirtaş’tan ‘sahte diploma’ göndermeli yanıt

Demirtaş'tan 'sahte diploma' göndermeli yanıt

Gazetemize ulaşmak için tıklayınız…

Son haberler

Karamollaoğlu’ndan AKP-MHP ittifakına ‘yeşil ışık’

Karamollaoğlu’ndan AKP-MHP ittifakına ‘yeşil ışık’

İzmir’de sağlık personeline saldırı

İzmir’de sağlık personeline saldırı

Perinçek, Deniz Gezmiş ve Mahir Çayan’ı hedef aldı

Perinçek, Deniz Gezmiş ve Mahir Çayan’ı hedef aldı

Doğan Güzel çizdi: Bizim arkadaşlar bana kızıyor ama ben faize karşıyım

Doğan Güzel çizdi: Bizim arkadaşlar bana kızıyor ama ben faize karşıyım

Sola karakter suikasti*

Sola karakter suikasti*

Aş ve özgürlük

Aş ve özgürlük

Süreç öncülerini çağırıyor

Süreç öncülerini çağırıyor

Eğleniyormuş gibi bir hali vardı…-TARİHİN BELLEĞİ

Bahar ya da kış; o öldükten sonra…

Sanat korsanlığı

Sanat korsanlığı

‘Türkiye’nin son kozu Kürtler arası savaştır’

‘Türkiye’nin son kozu Kürtler arası savaştır’

Yeni Yaşam Gazetesi

Bilgilerimiz

  • Künye
  • Hakkımızda

Bizi takip et

No Result
View All Result
  • Kadın Eki
  • E-Gazete Tümü
  • Haberler
    • Güncel
    • Politika
    • Emek-Ekonomi
    • Yaşam
  • Kadın
  • Dünya
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Karikatür
  • Yazarlar
  • Söyleşi
  • Tüm Haberler