Sur davasından yargılanan Fatma Ateş ve babası Fahrettin Ateş, ‘örgüte yardım etme’ gerekçesiyle toplamda 6 yıl 9 ay 15 gün hapis cezası verildi. Katledilen anne Fatma Ateş için tazminat davası ise idare mahkemesi tarafından ‘örgüt üyelerine yemek yaptığı’ iddiasıyla reddedildi
Diyarbakır’ın Sur ilçesinde sokağa çıkma yasakları sırasında mahsur kalan ve tahliyeleri ardından gözaltına alınan çoğu çocuk, 19’u tutuklu 40 kişi hakkında açılan davanın duruşması, Mayıs 2017’den bu yana Diyarbakır 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülüyor. Çatışmaların sona ermesiyle mahsur kaldıkları Sur’dan çıkarken gözaltına alınanlar, “devletin birliğini ve bütünlüğünü bozmak” ve “örgüt üyesi olmak” iddialarıyla suçlanırken, daha sonra ise “insan öldürmeye teşebbüs”, “insan öldürme” ve “doğrudan anayasal düzeni değiştirme” gibi gerekçelerle hazırlanan ek iddianame dava dosyasıyla birleştirildi.
Baba ile kızına ceza
Dönem dönem Sur’da mahsur kalanları çıkartmaya yönelik oluşturulan koridorlarda çıkarılan kişilerin tüm dosyaları birleştirilerek Diyarbakır 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılamalara başlandı. Sur dosyasından yargılanan Fatma Ateş ve babası Fahrettin Ateş hakkındaki davanın karar duruşmasında mahkeme heyeti, “örgüte yardım etme” iddiasıyla Fatma’ya 3 yıl 9 ay, Fahrettin’e ise 3 yıl 15 gün hapis cezası verdi.
Mahkeme sivil olarak görmüyor
Müvekkillerine verilen cezayı değerlendiren avukat Habibe Danışman, müvekkillerinin mahkeme tarafından sivil olarak görülmediğini söyledi. Mahkemenin Sur’da neden kaldıkları ve neden çıkamadıkları kısmını hiç düşünmediğini ve araştırmadığını kaydeden Habibe, bu soruların yanıtını ancak istinaf ve Yargıtay aşamasında tartışabileceklerini belirtti.
Neden çıkamadıkları sorulmadı
Sur’daki sürecin başlangıcında birçok ailenin yakınlarının Sur’da mahsur kaldığına dair tüm resmi yerlere başvurduğunu hatırlatan Habibe, “Mahkeme 5 yıllık yargılama sürecinde bir kadının orada çocuklarıyla mahsur kalmasını ya da bir kadının doğum yaptığı için çıkamıyor oluşunu bir türlü sivil olmasına bağlayamadı. Mahkeme oradan çıkamama durumunu sürekli, ‘örgüte yardım ve yataklık’ olarak değerlendirdi. Burada genel olarak insanlar cezalandırılmak istendi. Aslında mahkemeler belki sivil olarak değerlendirmek istedi ama üstlerinde baskı olduğundan değerlendiremedi” şeklinde konuştu.
‘Yemek yaptı’ iddiası
Habibe, yine bu dava ile bağlantılı olarak Sur’dan çıktığı esnada ateş açılması sonucu yaşamını yitiren Fatma Ateş’in idare mahkemesinde açılan davaya ret kararı verildiğini ifade etti. Habibe, “Anne Fatma Ateş’e ilişkin mahkeme korkunç bir karar verdi. Sur içindeki insanların yargılandığı dosyada bazı kişilerin kolluk huzurunda aile üzerinde verilen beyanlar gerekçe gösterildi. Beyanlarda ise Fatma Ateş’in yemek yaptığı yönünde bir takım iddialar var. Yargılamanın değişen aşamalarında bu kişiler kollukta verdikleri ifadeleri baskı ve zor altında verdiklerini kabul etmediklerini beyan etseler de Fatma Ateş’in ‘örgüte yardım yataklık’ suçuna dair net bir delil bulunmuyor” dedi.
‘Tazminat davası reddedildi’
İdare mahkemesi tarafından Fatma Ateş’in tazminat davasının neden reddedildiğini açıklayan Habibe, “Mahkeme kollukta verilen beyanlara bakarak; ‘kişinin kendi işlemiş olduğu suç ve kusuruyla örgüte yardım yataklık yapmakla tazminat hakkı ortadan kalkar’ dedi. Bu gerekçeyle Fatma Ateş’in ölümü sonucu mirasçılarının alabileceği tazminatı Fatma Ateş’in sözde yemek yapma eyleminden kaynaklı reddetti. Bu dosyayı da istinafa taşıdım ve sonucunu bekliyoruz. Fatma Ateş’in yemek yaptığına dair sadece iddia var ve bu iddiaya dayanarak, çocuklarının ve eşinin tazminat hakkının bertaraf edilmesi büyük bir hatadır. Bu kararın istinafta bozulması gerektiğini düşünüyorum” sözlerine yer verdi.
DİYARBAKIR