Garê operasyonunda 13 asker ve polisin ölmesinin ardından kendisinin hedef seçilmesine ilişkin HDP’li Gergerlioğlu, ‘Bunu sorgulama hakkımız yok mu bizim? Kim ne dersin desin, ben bunu sorarım. Kimse bizi susturamaz’ dedi
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, Meclis’te basın toplantısı düzenledi. Gergerlioğlu, TSK’nin Garê operasyonu sonucu 13 asker, polis ve MİT mensubunun yaşamını yitirmesiyle ilgili yaptığı paylaşım nedeniyle hedef alınmasına yanıt verdi.
Gergerlioğlu, “Üzüntümü paylaştım, keşke öldürmeselerdi dedim. Hayatın, barışın yolu açılsaydı keşke dedim ve günah keçisi ilan edildik. Sanki bu insanların ölümüne yol açan bizmişiz gibi üzerimize tehditler, soruşturmalarla geldiler. Neden? Herkesin bir iki gün sonra kabul ettiği bir şeyi söyledim. Ortada başarısızlık var. Bu insanlar ölmeyebilirdi. Bu insanlar kurtulabilirdi, bunu söyledim. Neresi yanlış bunun. Niye benim üzerime geliyorsunuz? Bu kaçırılan askerlerin yakınları bana daha öncesinde başvurmuştu. Bu konuya bir çözüm bulun diye başvurmuşlardı ve elimizden geleni yapmıştık. Meclis’ten çağrılar yapmıştım bu insanların hayatını kurtarmak için ama olmadı” dedi.
‘Kimse ilgilenmedi’
Milletvekillerinin verdiği soru önergeleri, ailelerin Meclisi ziyareti ve alıkonulanların mektuplarını hatırlatan Gergerlioğlu, “Ama iktidarın umurunda olmadı. Kimse ilgilenmedi. Önergelere cevaplar verilmedi. Sonuçta bu insanların cenazeleri geldi. Başarısız bir operasyon olduğunu herkes kabul etsin. Biz hayattan, barıştan yanayız. En riskli zamanda da olsa doğru bildiğimizi söyleriz. Taşlansak da söyleriz. Her şey ayan beyan ortaya çıktı. Bakanlar Meclise gelip bize bilgi verdiler ama aslında istifalarını verdiler. Başarısız bir operasyon var, bunu herkes kabul etsin” ifadelerini kullandı.
‘Bunu sorgulama hakkımız yok mu?’
Kendisine başvuran ailelerle dün yeniden görüştüğünü paylaşan Gergerlioğlu, şunları söyledi: Bana ne diyorlar biliyor musunuz? ‘Biz iktidarı ve ilgilenmeyen muhalefeti, ki bir kısım muhalefet ilgilendi diyorlar. Ama ilgilenmeyen kısmı ile kimseye hakkımızı helal etmiyoruz’ diyorlar. Daha önceden alıkonulan insanları gidip getiren Fethullah Erbaş ile önceki gün konuştum. Fethullah Erbaş bana dedi ki; ‘Biz ailelerin bize başvurusu üzerine çok duygulandık, üzüldük. O ailelerin perişan halini gördük ve ben İnsan Hakları Derneği’ne, MAZLUM-DER’e var mısınız gidelim bu insanları oradan alalım dedim. ‘Varız’ dediler. Gittik, aldık’. Fethullah Bey herhangi bir pazarlık yaptınız mı, bir şey alma verme durumu oldu mu siyasi olarak diye sorduğumda, ‘Hayır, kesinlikle olmadı’ yanıtını verdi. Fethullah Erbaş şu anda bu meselenin böyle sonuçlanmasından dolayı çok üzgün olduğunu söyledi. Şu ana kadar 355 kişi kurtarılmış, ilk defa kaçırılanlar oldu. Bunu sorgulama hakkımız yok mu bizim? Kim ne dersin desin, ben bunu sorarım. Kimse bizi susturamaz.
‘Barışın sağlanması lazım’
Gergerlioğlu, sözlerini “Yeter artık diyorum. Kan, gözyaşı, çatışma bitsin. Herkes silahları bıraksın diyorum. Barışın sağlanması lazım. Gelin diyorum hep beraber barış için bir adım atalım. Bu yolun sonu karanlıktır. Partimizi kapatarak bir yere varamazsınız. Gelin silahsız bir ortamda oturup konuşalım, tartışalım. Mesele artık bu acıların yaşanmamasıdır. Yakınını kaybeden insanla konuştuğum zaman bana dedi ki, ‘Herkes şuanda timsah gözyaşları döküyor. Hiç kimse gelip bizimle konuşmasın. Üç gün sonra biz acımızla kala kalacağız. Kimse bizi hatırlamayacak. Ateş bizim ocağımıza düştü’ diyorlar. Haksız mı arkadaşlar! Ateş bu ocaklara düşmüş ve bu insanları unutacaklar” diyerek noktaladı.
ANKARA
