Son zamanlarda HDP’nin kapatılması gündemin üst sıralarına taşındı. Bahçeli’nin Yargıtay Başsavcılığı’na kapatmaya dönük yaptığı çağrısı üzerine kapatma konusu yeniden gündeme oturdu. Önceden de defalarca bu yönlü girişimler olmuş, çağrılar yapılmıştı. Ancak söylem şimdiye kadar fiiliyata geçmedi. Son girişim fiiliyata geçer mi? Zaman gösterecek, ayrıca bu durum da kabak tadı verdi.
Yıllardır ‘HDP kapatılır mı, kapatılmaz mı’ soruları psikolojik bir savaş halini yaşatıyor.
Son beş yıldır HDP’ye yapılanlar herkesin malumu. Kayyum atamaları, süreklileşen ve adeta normalleştirilen gözaltı ve tutuklamalar. saymakla bitmeyen saldırılar. Bir de onlara sürekli gündemde tutulan kapatma tehditleri ekleniyor. Hangi partiye bu yapılanların onda biri yapılsaydı, çoktan kapısına kilit vurmuş olurdu. Yani hukuk marifetiyle kapısına kilit vurmaya gerek kalmadan parti kendi kendisine kilidi vururdu. Ancak HDP yürüyüşünü sürdürüyor.
Nereden geliyor HDP’deki bu ısrar ve direngenlik? Asıl cevap verilmesi gereken soru budur. Diğer tüm sorular tali sorulardır.
HDP’yi ısrarcı ve direngen kılan tarihsel bağlamları olduğu gibi güncelde temsil ettiği rol ve misyonudur. Saman alevi gibi savrulup gitmesini engelleyen bu kapsamlılık ve derinliktir. HDP kuruluşu göz önüne getirildiğinde çok genç bir partidir. Sekiz yaşındaki bir oluşumdur. Buna biyolojik yaşı diyebiliriz. Bir de sosyolojik yaşı vardır.
Her sosyal oluşumun bu tarz iki yaşından söz etmek doğru olandır. O kurulup dağılan partilerin genellikle biyolojik yaşlarıyla sosyolojik yaşlarının aynı olmaya yakın oluşudur. O yüzden maya tutmazlar, bir iki dokunuş onları silip süpürüyor. Türkiye’de böyle parti veya oluşum çoktur. Dünyada da benzerleri vardır. Bu tür oluşumlara göktaşı denilebilir, uzayda görülür ve kaybolurlar. Yıldız olanlar da vardır, onların yaşamları daha uzundur. Asıl olanlar güneş gibi ışık saçan ve hayat veren oluşumlardır.
İşte HDP ışık saçan ve hayat üreten güneşin bileşenlerinden biri olmasıdır. Güneş vakti geldiğinde doğar; onun doğuşunu hiçbir kudret engelleyemez. Çünkü güneş en kudretli olandır.
HDP’nin sosyolojik yaşı binlerce yıl geriye giden bir oluşumdur. Güneşle var olanlara ve onun kudretine inananlara kökleri dayanan bir oluşumdur, o. Vakti geldiğinde doğar. Vakti de zamanı gelen demokrasi ve özgürlük akışının bir bileşeni olmasıdır. Yaşananlar onun doğum sancılarıdır.
Saldırılar, kapatma girişimleri doğumu engelleme çabalarıdır.
Başarılı olunabilir mi? Olmayacağı geçmiş yaşanan örneklere bakıldığında yeterli cevapları bulunur. Son otuz yılda onlarca parti kapatıldı. Her kapatma sonrası daha güçlü çıkışlarla özgürlük ve demokrasi akışını açığa çıkardı. Son kapatma girişiminin de öyle olmasının gerçekleşeceğini belirtmek için kâhin olmaya gerek yoktur.
HDP kudretini tarihin derinliklerinde alan; güncelin çoklu bileşenleri (Halklar, kadınlar, işçiler, inançlar vd.) olan farklıklardır. Onları siyasi arenada temsil eden, misyon yüklenen bir oluşumdur. Bu özellikleriyle demokrasi ve özgürlükler zamanın temel düşünce, siyaset ve eylemsel yürüyüşüdür. Kapatılır veya kapatılmaz, ancak rol ve misyon var oldukça yürüyüş değişik isim ve taktiklerle devam eder. Demokrasi ve özgür yaşamın önünde dikilecek herhangi bir engel sonlandıramaz. Onu aşar ve başarıya ulaşır. Engelleyen aşılır. Çünkü zamanı gelmiştir doğuşun.
Cıvanın temel bir özelliği vardır. O özelliği ile diğer metallerden ayrılır. O da akışkan halidir. Bilindiği gibi metaller katı ve serttir. Cıva da metaldir ama sıvıdır. Öyle bir sıvıdır ki suyun, sütün, balın geçemediği küçük çatlaklarda cıva akar. Sıvılar önlerine konulan veya örülen duvarlardan ya çatlaklar yaratarak akarlar ya da birikerek duvarların üstünden akarlar. Yani sıvı akmak için mutlaka kendine yol bulur. İşte cıva bu konuda en fazla kendine yol bulma özelliğine sahip bir metaldir. Metal yorgunluğuna da uğramaz. Mikroskobik yarıklardan kendine yol açar ve sürekli oyup genişleterek akışını sürdürür.
HDP gibi tarihsel ve güncel misyon sahibi olan hareket ve oluşumlar da cıva gibidir. Metalik özellikleri katı, sert cıva gibi yumuşak, esnek ve akışkandır. En saldırganlıkları sertliği, esnekliği ve akışkanlığı ile manevra kabiliyeti yüksek pozisyon alabilir, en küçücük fırsatlardan yararlanmayı başaran özelliklere sahiptir. Tarih ve günümüzde bunun çok sayıda örneği vardır.
HDP asıl amacı iktidar olma ve onun nimetlerinden yararlanma gibi lalettayin şeylerin peşinde değildir. O, ezilen, sömürülen, yok sayılan halkların (Kürtlerin, Süryani-Keldani, vd.), kadınların, gençlerin partisidir. Onlar var oldukça HDP’nin rol ve misyonu devam eder. Ta ki demokratik ve özgür koşullar oluşup her farklılık kendini özgürce ifade edene kadar…