AKP’li Melih Bulu’nun kayyum rektör olarak Boğaziçi’ne atanması üzerine başlayan ve 10 kişinin tutuklandığı 24 kişinin ise ev hapsi cezası aldığı eylemler 35’inci gününde de Boğaziçi Üniversitesi’nde sürdü
Öğrenciler Etiler Kapı’da toplanarak rektörlüğe doğru yürüyüşe geçti. ‘Aşağı bakmayacağız’ ve ‘Arkadaşlarımızı alacağız’ sloganlarının sık sık atıldığı yürüyüşte bütün tutukluların serbest bırakılması, yalnızca Bulu’nun değil bütün rektörlerin istifası istendi.
Öğrencilerin açıklaması şu şekilde;
Bugün 8 Şubat 2021, üniversitemize atanan kayyuma karşı direnişimizin 35’inci günü. Hukuku kendi çıkarları için eğip bükenler, sözde hukuki ancak meşru olmayan atamalarla üniversitelere el koymaya çalışıyorlar. Bir aydır diyoruz ki, başta Melih Bulu olmak üzere tüm kayyumlar gidene dek mücadelemiz sürecek.
Direnişimiz; sanatla ve eylemliliklerimizle büyürken, gözaltı ve tutuklamalar ile sindirilmeye çalışılıyor. Bugün 10 arkadaşımız tutuklu ve direnişin başından beri yüzlercemiz gözaltı ile bastırılmaya çalışıldı. Üniversite öğrencilerine ‘kaçma şüphesi var’ denilerek şafak baskınları yapıldı, kapılarımızı kırıldı, ailelerimize silah doğrultuldu. Bazı arkadaşlarımız ev hapsinde, elektronik kelepçelerle dört duvar arasına kapatıldı. Doğu, Selo, Şilan, Anıl, Ömer, Necmettin, Akın, Murat Can, Beyza, Muhammed… 10 öğrenci tutukluysa, binlercesi bugün burada, Kadıköy’de, Ankara’da, İzmir’de; tüm illerde direniyor. Sürekli el yükselterek şiddetini arttıran iktidarın bu yöntemle tek yaptığı bizleri güçlendirmektir.
LGBTİ+ leri tüm Türkiye’de nefret objesi haline getirmek isteyenler en sonunda Boğaziçi’ne de el attılar. Toplumu ayrıştırarak özgürlüklerimizi kısıtlamaya çalışan iktidar okulumuzda baskıcı politikalarını dayatabilmek için atadığı kayyuma BULGBTİ+ kulübümüzü kapattırdı. Biz biliyoruz ki Melih Bulu’nun kendi iradesi yoktur, her hareketi gibi kulübün kapatılması da doğrudan iktidarın emridir. Ancak biz LGBTİ+ lar , bir kulüple var olmadık. Böyle de yok olmayacağız. Bu okuldaki özgür düşünceyi ve insan haklarını savunan her kulup, BULGBTİ+ dir. Kulüplerimiz desteklerini açıkça ilan etmişlerdir. Direnişimizle özgürlük ortamını sağladıktan sonra kulübümüzü yeniden açacak, Hande Kader bursunu vereceğiz. Fobiniz varsa korkun, çünkü yalnızca Boğaziçinde değil tüm Türkiye’de eşitçe yaşamadan geri adım atmak yok.
Kendisine yandaş akademisyen bulması 1 ay süren Melih Bulu, o kadar yalnızdı ki üç kişiyle fotoğraf paylaşıyordu. Ne kadar sevilmediğini, ne kadar istenmediğini örtmek için iktidar okulumuza 2 fakülte açacağını ilan etti. Bu karar, hiçbir bürokratik sürece uymadan; okulun yönetiminden ve hocalardan onay alınmadan ilan edilmiştir. Tıpkı kayyum ataması, ev baskınları gibi fakülteler de gece yarısı, yangından mal kaçırırcasına kuruldu. Özerk üniversiteleri siyasi organları haline getirmek isteyenler karşılarında büyüttükleri öfkenin, dayanışmanın farkındalar mı? Kampüslerimize yandaş kadrolarla saldırırsanız, bizler de özerk üniversiteleri savunan öğrenciler, akademisyenler ve emekçiler olarak birleşmeye devam edecek; haklı taleplerimizi her kanaldan yaygınlaştıracağız.
Taleplerimiz ilk günden beri açık ve nettir
1-Başta melih bulu olmak üzere tüm kayyumlar derhal istifa etsin.
2-Gözaltında, ev hapsinde, tutuklu olan bütün arkadaşlarımız serbest bırakılsın
3-bir darbe kurumu olan Yüksek öğretim kurumu kapatılsın
3-kampüslerimizi abluka altına alan polis okulu terk etsin
4-LGBTİ+ öğrenciler ve tüm LGBTİ+ların temel insan hakları ve tüm anayasal hakları tanınsın
Tüm bunları ve dahasını söylemeye yüreğimiz yetiyor. Asla aşağı bakmayacağız.
Açıklamadan sonra öğrenciler oturma nöbetine başladı.
İSTANBUL