• Künye
  • Hakkımızda
Perşembe, Şubat 25, 2021
No Result
View All Result
Yeni Yaşam Gazetesi
  • Kadın Eki
  • E-Gazete Tümü
  • Haberler
    • Güncel
    • Politika
    • Emek-Ekonomi
    • Yaşam
  • Kadın
  • Dünya
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Karikatür
  • Yazarlar
  • Söyleşi
  • Tüm Haberler
  • Kadın Eki
  • E-Gazete Tümü
  • Haberler
    • Güncel
    • Politika
    • Emek-Ekonomi
    • Yaşam
  • Kadın
  • Dünya
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Karikatür
  • Yazarlar
  • Söyleşi
  • Tüm Haberler
No Result
View All Result
Yeni Yaşam Gazetesi
No Result
View All Result
Anasayfa Kültür

Bir göç romanı: Moria Kampı – Karanlık Fısıltılar

Pazartesi, Şubat 8, 2021 16:46
içinde Kültür, Manşet
Bir göç romanı: Moria Kampı – Karanlık Fısıltılar
Facebook'ta PaylaşTwitter'da PaylaşWhatsapp'ta Paylaş

Demir’in yazdığı 5. roman olan ‘Moria Kampı’ İran, Ortadoğu ve birçok ülkeden göç eden insanların yaşadıklarını etkili biçimde ele alarak adeta bizleri göç yollarına çıkarırken, yaşanan acıları ve zorlukları görmemizi ve göç gerçeği ile yüzleşmemizi sağlıyor

Yusuf Gürsucu

BenzerHaberler

Mülteci çocuklara yardım eden doktor: Asla bu kadar kötü olacağını düşünmedim

Mülteci çocuklara yardım eden doktor: Asla bu kadar kötü olacağını düşünmedim

Moria mültecileri için Luzern’de eylem

Moria mültecileri için Luzern’de eylem

Göç sorunu dünyanın birçok bölgesinde yaşandı ve yaşanmaya devam ediyor. Özellikle kapitalist devletlerin sömürgeleştirdiği coğrafyalarda baskıcı rejimlerin desteklenmesi, iç savaşların kışkırtılması ve tüm bunlara bağlı olarak ekonomik sıkıntılar göçlerin başlıca nedenleri. Son dönem ortaya çıkan kuraklık ve susuzluğa bağlı göçlerin ise yakın gelecekte en büyük göç hareketlerini ortaya çıkaracağı şimdiden belli. İşte böyle bir dünyada ve özellikle bulunduğumuz coğrafyada milyonlarca insan göç etmek zorunda kalıyor.

Göçün hikayesi

Sevgili Şahabettin Demir’in yazdığı ‘Moria Kampı’ romanı göçlerin hangi şartlarda ortaya çıktığı ve göç yollarında neler yaşandığını, gittikleri ülkeyle bir aidiyet kuramamalarını çok güzel bir dille aktarıyor. Demir’in yazdığı 5. roman olan ‘Moria Kampı’ İran, Ortadoğu vd. birçok ülkeden göç eden insanların yaşadıklarını etkili biçimde ele alarak adeta bizleri göç yollarına çıkarırken, yaşanan acıları ve zorlukları görmemizi ve göç gerçeği ile yüzleşmemizi sağlıyor. Roman Rojhilat Kürtleri, Afganlar, İranlı muhalifler, Bangladeşliler, Belucistanlılar ve birçok halktan insanın yer aldığı göçmen kafilesinde bulunan yaklaşık 50 kişinin ‘insan’ tacirleriyle buluşmasıyla başlıyor.

Aidiyet sorunu

Romanın kahramanı Fehman’ın anlatımları üzerinden kurgulanan romanda, göçmenlerin İran’dan Türkiye’ye ve Bodrum üzerinden sırasıyla Yunanistan’ın Kos Adası, Midilli Adası, Makodonya, Sırbistan, Macaristan ve Almanya’ya varışlarını içeriyor. Göç yolunda önemli bir bölüm olan Moria Kampı romanda özel bir yer tutarken, burada göçmenlerin adeta birer esir muamelesi gördüklerini ve gittikleri her ülkede göçmenlerin yaşadıkları aidiyet sorununu çok güzel ortaya koyuyor. Yazar, hem felsefi hem de görsel betimlemelerini Fehman’ın düşünceleri üzerinden işlerken, etkilenmemeniz mümkün değil. Fehman kendi konuşmaları içinde hem devletlerin ne olduğunu hem de yaşadıkları sorunların nereden kaynaklandığını yaşadıkları göçle bağlayarak aktarıyor.

‘Canavarların adı devletti’

Roman, “Geceleri bir sürü ayna tarafından gölgenerek uykuya dalıyordum. Özümün kesitleri kaynaşmaya başlıyordu. Kişiliğimin bütün parçalarını, her birini ayrı bir devlet sınırında bırakmıştım” sözleriyle yaşanan burukluğu, aşkı, özlemi ve hüznü aktarırken sınırların varlığını sorguluyor. Barışı savunurken nasıl savaşmak zorunda olduklarını ve halklara başkaca bir seçenek bırakılmadığını birçok paragrafta aktaran yazar, bu romanıyla insanlığın düşürüldüğü duruma net vurgular yapıyor. Roman bana göre amacına ulaşıyor ve göç sarmalında bir gerçeğe işaret ederek önemli bir toplumsal işlevi yerine getiriyor.

Romanın baş kahramanı Fehman’ın şu sözleri birçok gerçeğe işaret ediyor; “Hayatın, korkular ve alışkanlıklar bütünlüğü olduğunu en sonunda anlayabildim. Savaşı fırsata çeviren tacirler ve kan emiciler gördük. Yeryüzünde bütün canavarların adı devletti. Devletler yaşam ağacını budamakla görevliydiler. Avrupa yaşamında kimliğin kökleri, sağlam ağacın dalları kırılsa da yaprakları dökülse de tekrar direnme gücünü gösteriyordu.” Göçmenlerin kimliklerini unutmadan ve asimilasyona uğramadan yaşama tutunması gerektiğini romanda yaşıyoruz.

Göçlerin neden ve niçin ve hangi koşullarda yaşandığını romanda bize gösteren Şahabettin Demir’in Moria Kampı romanı, konusu ve güçlü anlatımıyla biz okuyucuları kavrıyor. Yakın gelecekte milyonlarca insanın benzer nedenlerle göçe zorlanacağını görmek çok önemli ve böyle bir gelecekte neler yaşayabileceğimizi ise Moria Kampı romanı, biz okuyuculara bu gerçeği çok iyi aktarıyor.

Yazar Şahabettin Demir’e ortaya koyduğu emekler için çok teşekkür ediyor ve okuyucularımızın mutlaka kitabı edinip okumalarını şiddetle tavsiye ediyorum.

Şahabettin Demir hakkında

Şahabettin Demir 1981 yılında Van’ın Erciş ilçesinde dünyaya geldi. Uzun yıllar gazetecilikte yaptı. Yazar Demir’in daha önce yazdığı 4 kitabı bulunuyor. Toplumsal ekoloji üzerine kaleme aldığı ‘Doğaya Dönüş’ Yolda Kitap tarafından, ‘Yüreğimizin Acı Çığlığı’ ve ‘Gülüşünde Kaldım’ psikolojik romanı Ceren Kültür Yayınevi, ‘Mavi Sevgi’ romanı ve son romanı ‘Moria Kampı’ ise Hiç Yayınları tarafından basıldı.

Etiketler: Moria kampı
Yeni Yaşam Gazetesi

Yeni Yaşam Gazetesi

Tüm Yazılar

İlgili Haberler

Beşiktaş Belediyesi’nde grev ateşi yakıldı
Emek-Ekonomi

Beşiktaş Belediyesi’nde grev ateşi yakıldı

334 STÖ: Tecrit kaldırılsın, grevler son bulsun!
Güncel

334 STÖ: Tecrit kaldırılsın, grevler son bulsun!

İstismar faili ‘öpmek taciz değil’ denilerek bırakıldı
Kadın

İstismar faili ‘öpmek taciz değil’ denilerek bırakıldı

Tutuklanma talebi yine reddedildi
Kadın

Tutuklanma talebi yine reddedildi

‘Tecrit devam ettikçe, savaş politikası derinleştiriliyor’
Manşet

‘Tecrit devam ettikçe, savaş politikası derinleştiriliyor’

Tarihi kilise definecilerin ‘insafına’ kaldı!
Kültür

Tarihi kilise definecilerin ‘insafına’ kaldı!

Daha fazla yükle
Sonraki Haber
Felaket kapitalistleri Covid-19’dan nasıl istifade etti? 

Felaket kapitalistleri Covid-19’dan nasıl istifade etti? 

Gazetemize ulaşmak için tıklayınız…

Son haberler

Berberoğlu için 2’inci ret

Berberoğlu için 2’inci ret

Beşiktaş Belediyesi’nde grev ateşi yakıldı

Beşiktaş Belediyesi’nde grev ateşi yakıldı

Diyarbakır’da bir köy karantinaya alındı

Diyarbakır’da bir köy karantinaya alındı

334 STÖ: Tecrit kaldırılsın, grevler son bulsun!

334 STÖ: Tecrit kaldırılsın, grevler son bulsun!

Polis işkencesine maruz kalan çocukların davası ertelendi

Polis işkencesine maruz kalan çocukların davası ertelendi

Kod 29 kırımına karşı işçiler direniş startını verdi

Kod 29 kırımına karşı işçiler direniş startını verdi

Cezaevlerinde hak ihlalleri büyüyor: Odalarda köpek eşliğinde arama

Cezaevlerinde hak ihlalleri büyüyor: Odalarda köpek eşliğinde arama

Eğitim Sen: Eğitimciler acil aşılanmalı

Eğitim Sen: Eğitimciler acil aşılanmalı

10 yıldır kayıp olan Biçer’in eşi tarafından katledildiği ortaya çıktı

10 yıldır kayıp olan Biçer’in eşi tarafından katledildiği ortaya çıktı

İstismar faili ‘öpmek taciz değil’ denilerek bırakıldı

İstismar faili ‘öpmek taciz değil’ denilerek bırakıldı

Yeni Yaşam Gazetesi

Bilgilerimiz

  • Künye
  • Hakkımızda

Bizi takip et

No Result
View All Result
  • Kadın Eki
  • E-Gazete Tümü
  • Haberler
    • Güncel
    • Politika
    • Emek-Ekonomi
    • Yaşam
  • Kadın
  • Dünya
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Karikatür
  • Yazarlar
  • Söyleşi
  • Tüm Haberler