Suriye’de paramiliter gruplar bulunduran ülkeler, savaşı durdurup güçlerini çekme kyerine Astana-15’te ‘devam’ olarak adlandırabilecek kararlar aldılar. Halkları yok sayıp ‘Arap Cumhuriyeti’ ifadesini kullandılar
Suriye konulu Astana-15, 16- 17 Şubat 2021’de Rus ordusu ve oligarkları tarafından yağmalanan Karadeniz kıyısındaki Çerkes kenti Soçi’de yapıldı. Türkiye, Rusya ve İran ile Beşar Esad rejimi ve İhvan-Selefi askeri muhalefet heyetlerinin katılımıyla gerçekleşti. İhvan-Selefi grupların temsilcileri yer alırken, Kuzey ve Doğu Suriye halkları yine masada yoktu. Astana-15’te Anayasa Komitesi (Anayasa Komitesi Yazım Komisyonu’nun 25-29 Ocak 2021 tarihlerinde Cenevre’de gerçekleştirilen beşinci turu), siyasi süreç, İdlip, Kuzey ve Doğu Suriye ele alındı. Astana-15 görüşmelerin ardından üç ülke Rusya, İran, Türkiye 17 maddelik ortak açıklama yaptı. Açıklamalara göre savaşı bitirmek için üç ülke somut bir projeksiyon ortaya koyamadı.
Sonuçlara göre Suriye iç savaşı bu ülkelerin küresel ve bölgesel çıkarları için uzatılacak. İran, Rusya ve Türkiye, ortak uzlaşma noktalarını bildiriye koymaya çalışırken, “Suriye Arap Cumhuriyeti”, “Rojava” ve “İsrail” formülü bulundu. Halklarla alay edip “Suriye Arap Cumhuriyeti’nin egemenliği, bağımsızlığı, birliği ve toprak bütünlüğü” vurgusu yapıldı.
Karşıtlıklar ve klişe ifadeler
Kırım işgalini sürdüren, Suriye, Libya gibi yerlerde Wagner gibi parmilirer güçleri, Dera’da cihadist parmiliter güçleri kullanan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Suriye Özel Temsilcisi Aleksandr Lavrentyev’in genel toplantıda okuduğu ortak açıklamanın metninde, “Rusya, Türkiye ve İran, İsrail’in Suriye’de devam eden, uluslararası hukuku ve uluslararası beşeri hukuku ihlal eden, Suriye ve komşu ülkelerin egemenliğini baltalayan, ayrıca bölgedeki istikrar ve güvenliği tehdit eden askeri saldırılarını kınadı ve sona erdirilmesi çağrısında bulundu” denildi. Kuzey ve Doğu Suriye’nin de ele alındığı kaydedilerek, “Bu bölgede uzun vadeli güvenlik ile istikrarın ancak ülkenin egemenliği ve toprak bütünlüğünün korunması temelinde sağlanabileceği hususunda mutabık kalmışlardır. Gayrimeşru özyönetim teşebbüsleri dahil olmak üzere, terörle mücadele kisvesi altında sahada yeni gerçeklikler yaratılmasına dair her türlü girişimi reddetmiş; Suriye’nin birliğini zayıflatmayı amaçlayan ve komşu ülkelerin ulusal güvenliğini tehdit eden ayrılıkçı gündemlere karşı durma kararlılıklarını ifade etmişlerdir. Suriye Arap Cumhuriyeti’ne ait olması gereken petrol gelirlerine yasa dışı şekilde el konmasına ve bu gelirlerin aktarılmasına ilişkin itirazlarını teyit etmişlerdir.”
Daha önceki gibi klişe ifadelerle yine IŞİD, HTŞ (El Nusra Cephesi), El Kaide ve bağlantılı örgütlerin, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından terör örgütü olarak belirlenen diğer örgütlerin tamamen ortadan kaldırılması amacıyla aralarındaki işbirliğini sürdürme hususunda mutabık kaldılar. “İdlip’le ilgili bütün anlaşmaların tümüyle uygulanması gerektiğinin altını çizmişlerdir” denildi. Tehcir edenler kendileri değilmiş gibi mültecilerin geri dönüşlerinin kolaylaştırılmasının gerekliliği belirtildi. Anayasa Komitesi Yazım Komisyonu’nun 25-29 Ocak 2021 tarihlerinde Cenevre’de gerçekleştirilen beşinci turu sonrası çalışmalarının destekleneceği belirtildi. Bu ülkelere bağlı olan silahlı yapılar, paramiliter gruplar insanları kaçırıp işkenceden geçirirken, sınır dışına kaçırırken, ailelerden fidye isterken, toplantı sırasında bir araya gelen Zorla Alıkonan/Kaçırılan Kişilerin Serbest Bırakılması, Cenaze Takası ve Kayıp Şahısların Akıbetinin Tespiti Çalışma Grubu çerçevesindeki işbirliğinin genişletilmesine yönelik kararlılık olduğu kaydedildi. Mehr’in haberine göre İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Ali Asger Haci, “Nihai bildirinin hazırlanması için yapılan üçlü görüşmede Suriye’deki son gelişmeler ele alındı ve terörizmle mücadele, insani yardım ve Anayasa komitesi dahil olmak üzere çeşitli konularda iyi bir anlaşmaya vardık” ifadesini kullandı.
SOÇİ