• Künye
  • Hakkımızda
Perşembe, Ocak 28, 2021
No Result
View All Result
Yeni Yaşam Gazetesi
  • Kadın Eki
  • E-Gazete Tümü
  • Haberler
    • Güncel
    • Politika
    • Emek-Ekonomi
    • Yaşam
  • Kadın
  • Dünya
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Karikatür
  • Yazarlar
  • Söyleşi
  • Tüm Haberler
  • Kadın Eki
  • E-Gazete Tümü
  • Haberler
    • Güncel
    • Politika
    • Emek-Ekonomi
    • Yaşam
  • Kadın
  • Dünya
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Karikatür
  • Yazarlar
  • Söyleşi
  • Tüm Haberler
No Result
View All Result
Yeni Yaşam Gazetesi
No Result
View All Result
Anasayfa Yazarlar

Gördüğünüz yerde vurun!

Pazar, Temmuz 12, 2020 09:55
içinde Yazarlar
Gördüğünüz yerde vurun!
Facebook'ta PaylaşTwitter'da PaylaşWhatsapp'ta Paylaş

Bütün o kibirli ‘bin yıllık imparatorluk’ nutuklarına ve yenilmezlik iddialarına karşın Nazilerin aslında bir tür iç güvensizlik anlamına gelen özellikleri, savaş suçları için mümkün olduğunca az yazılı emir vermeleri ve ‘bir gün işler kötüye giderse’ diye sözlü emirlerde bile üstü kapalı, bulanık ifadeler kullanmalarıdır. Örneğin, başta Yahudiler olmak üzere ‘katli vacip’ aşağı ırkların ve grupların (Çingeneler, Slavlar, eşcinseller, vb.) yok edilmesini açıkça emreden doğru dürüst yazılı bir belge yoktur. Savaş sonrası yargılamalarda Nürnberg yargıçlarını en çok zorlayan konu buydu. Yazılı belgelerde hep “yeniden iskân”, “arındırma” ya da “taşıma” gibi ifadeler geçmekte ve bunlar da suçlular tarafından reddedilmekteydi. Sadece iki belge bu konuda istisnadır. Soykırımın ayrıntılarının planlandığı Wansee Konferansı Raporu ve Komiser Emri. Yalnızca 30 kopya yapılan Wansee Raporu’ndan nasılsa bir tanesi ele geçirilmişti ve yargılamalarda işe yaradı. İkinci savaş suçu belgesi ise Komiser Emri (Kommissarbefehl) olarak biliniyordu ve reddedilemez biçimde suçtu.

Ordunun ideolojik gücü

BenzerHaberler

Eğleniyormuş gibi bir hali vardı…-TARİHİN BELLEĞİ

Bahar ya da kış; o öldükten sonra…

Eğleniyormuş gibi bir hali vardı…-TARİHİN BELLEĞİ

Ne yeraltındaydı ne de demiryolu

Haziran 1941’de, Nazi orduları henüz Sovyetler Birliği’ne yönelik ‘Barbarossa Harekâtını” planlama aşamasındayken, Hitler; Sovyet Kızıl Ordusu’nun en tehlikeli unsurlarının ‘Siyasi Komiserler’ olduğunu keşfetmişti.
Kızıl Ordu’daki ‘Siyasi Komiser’ kurumu aslında yeni bir olgu değildi. Tarihsel olarak kavram, “Commissaire politique” adıyla Fransız Devrimi’nde (1789-99) ortaya çıkmıştı ve devrimi karşıt düşünce ve eylemlere karşı korumakla görevli olanları tanımlıyordu. Ekim Devrimi’nden sonraki iç savaş döneminde ise yine benzer bir anlam ortaya çıktı. 28 Ocak 1918’de kurulan Kızıl Ordu, 20 bin kişilik Kızıl Muhafızlar, 200 bin kişilik Baltık Filosu denizcileri ve bir avuç sempatizandan oluşuyordu ve ilk yöneticileri de Troçki’ydi. Ancak durum vahimdi. Kızıl Ordu birçok zafer kazansa da askeri komuta ve eğitimli kadro bakımından zayıftı ve bir süre sonra Bolşevikler on binlerce eski Çarlık subayını orduya davet ettiler. Bu aşamada, siyasi durumu kontrol etmek için askeri birliklerde Komünist Parti üyesi ‘Siyasi Komiser’ler ortaya çıktı. Herhangi bir özel rütbesi olmayan ama ikinci bir komutan gibi yetkili olan komiserlerin esas görevi birliklerdeki ideolojik pekişmeyi sağlamak ve komutan emirlerini politik açıdan değerlendirmekti.

Direnişin temeli

Daha sonra kurumsal olarak kaldırılsa da aslında etkileri hiç azalmadı. Nazi imparatorluğunun saldırganlığıyla birlikte de Siyasi Komiserlik yeniden kurumsallaştı. Artık her birlikte bir Komiser vardı ve görevleri morali yükseltmek, savaş ruhunu beslemek ve ideolojik eğitimdi. Karmaşık ve zor bir işleri vardı. Çoğu kez acımasız da oldular.

Bütün bu nedenlerle olsa gerek Hitler, Sovyetleri işgal harekâtı başlamadan önce, işgal savaşında “sınırsız kurallar” uygulanacağını belirtti. 13 Mayıs 1941’de “Barbarossa Kararı” isimli emir yayınladı. Bu emir, işgal topraklarındaki Nazi subaylarına doğrudan yargısız infaz yetkisi vererek yargılanmama garantisi sağladı.

Ardından 6 Haziran 1941 günü “Komiser Emri” yayınlandı. Belgede çok açıkça siyasi komiserler “direniş, nefret ve zulüm taşıyıcıları” olarak nitelendi ve her siyasi komiserin derhal idam edilmesi emredildi. Tam adı “Politik komiserlere uygulanacak muamele esasları” olan emirde “Asya kökenli barbar savaş usullerinin yaratıcıları” olarak nitelenen ‘Komiserlerin’ üniformalı olsalar da normal asker olarak değerlendirilemeyecekleri, dolayısıyla ‘savaş esiri’ de sayılamayacakları karara bağlanıyor ve ‘atış serbest’ deniliyordu. Ne kadar kapalı dille yazılırsa yazılsın, emir başlangıçta gelenekçi Alman generallerinden bazılarını rahatsız etti. Generaller “Kızıl Ordu askerlerinin teslim olmasını teşvik etmenin bir yolu olarak emrin yumuşatılması” gerekliliğini Hitler’e ilettiler hatta ama gelen yanıt çok sertti: Emir geçerlidir ve uygulanacak!

Tarihin mirası

Eh zaten uygulanıyordu da. Bunun için yazılı emir de gerekmiyordu aslında, SS haydutları önlerine kim çıkarsa kitleler halinde öldürürken özel emirlere ihtiyaç duymuyorlardı ama elleri de rahatlamıştı. O yıl, binlerce Siyasi Komiser esir düştükten sonra kurşuna dizildi. Yine de bu sayı çok azdı, çünkü Komiserlerin çoğu düşmanın eline geçmemek için çarpışarak yaşamını yitirmişti.

Sonradan görev konumları değiştirilip ‘komutan yardımcılığı’ gibi roller verilse de Siyasi Komiserlik, bir savaş deneyimi olarak tarihte yerini aldı. Çok sonraları namlı SS subayları onlardan söz ederken “Bu insanlar Sovyet direnişinin temelini oluşturdular ve birliklerin kanının son damlasına kadar savaşmalarını sağladılar. Acımasız olabilirlerdi, ancak çoğu durumda kendilerini de korumadılar” diyordu.

Etiketler: Arif MostarlıTarihin Belleği
Tarihin Bellegi

Tarihin Bellegi

Tüm Yazılar

İlgili Haberler

Öğretmenler olmasaydı…
Yazarlar

TÜİK ‘Kral Çıplak’ dedi!

Demokratik siyaset ve Alevilerin rolü-I
Yazarlar

Alevi hanelerinin işaretlenmesi ‘X’ bilinen bilinmezlik

Her şeyi göze almak…
Yazarlar

Siyasetin zemini

1 Mayıs: Ekmek, gül ve hürriyet
Yazarlar

Beni güzel hatırla

Bir ölü kaç ölü eder?
Yazarlar

Covid’e Çözüm

Ortadoğu bilmecesi
Yazarlar

Oryantalizm: Tırabzansız merdiven

Daha fazla yükle
Sonraki Haber
Korona sonrasını ‘güç’ belirler

Cesaret gündemdir!

Gazetemize ulaşmak için tıklayınız…

Son haberler

Asrın Hukuk Bürosu’ndan CPT açıklaması

Asrın Hukuk Bürosu’ndan CPT açıklaması

Türkiye ifade özgürlüğünde yine son sırada

Türkiye ifade özgürlüğünde yine son sırada

‘M.Suphi’nin kaybıyla demokrasi ve çoğulculuk kaybetti’

‘M.Suphi’nin kaybıyla demokrasi ve çoğulculuk kaybetti’

Ankara’da ilk kadın temalı tiyatro festivali başlıyor

Ankara’da ilk kadın temalı tiyatro festivali başlıyor

CHP ve DEVA sistem değişikliği için birlikte çalışacak

CHP ve DEVA sistem değişikliği için birlikte çalışacak

Polonya’da kadınlar kürtaj yasağına karşı sokaklarda

Polonya’da kadınlar kürtaj yasağına karşı sokaklarda

Yazar Faik Bulut’a beraat

Yazar Faik Bulut’a beraat

Dergah karşısına gömülen şeyhin cenazesine operasyon

Dergah karşısına gömülen şeyhin cenazesine operasyon

Gazeteci Aslan’a çıplak arama işkencesi

Gazeteci Aslan’a çıplak arama işkencesi

Türkiye yolsuzlukta sırayı kaptırmıyor!

Türkiye yolsuzlukta sırayı kaptırmıyor!

Yeni Yaşam Gazetesi

Bilgilerimiz

  • Künye
  • Hakkımızda

Bizi takip et

No Result
View All Result
  • Kadın Eki
  • E-Gazete Tümü
  • Haberler
    • Güncel
    • Politika
    • Emek-Ekonomi
    • Yaşam
  • Kadın
  • Dünya
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Karikatür
  • Yazarlar
  • Söyleşi
  • Tüm Haberler