• Künye
  • Hakkımızda
Pazar, Ocak 24, 2021
No Result
View All Result
Yeni Yaşam Gazetesi
  • Kadın Eki
  • E-Gazete Tümü
  • Haberler
    • Güncel
    • Politika
    • Emek-Ekonomi
    • Yaşam
  • Kadın
  • Dünya
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Karikatür
  • Yazarlar
  • Söyleşi
  • Tüm Haberler
  • Kadın Eki
  • E-Gazete Tümü
  • Haberler
    • Güncel
    • Politika
    • Emek-Ekonomi
    • Yaşam
  • Kadın
  • Dünya
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Karikatür
  • Yazarlar
  • Söyleşi
  • Tüm Haberler
No Result
View All Result
Yeni Yaşam Gazetesi
No Result
View All Result
Anasayfa Yazarlar

Erdoğan’dan yalnızlık itirafı

Çarşamba, Ocak 13, 2021 09:53
içinde Yazarlar
Demokratik yerel yönetimler modeli hayat bulacak mıdır?-Ali Sinemilli
Facebook'ta PaylaşTwitter'da PaylaşWhatsapp'ta Paylaş

Erdoğan, önce H.Par Başkanı İshak Sağlam ile sarayda görüştü. Bu görüşmeye ilişkin birçok yorum yapıldı ve HDP’ye alternatif olarak bunlar çıkarılıyor, denildi. Ardından DSP Başkanı Önder Aksakal ile yine sarayda bir görüşme yaptı. Bu görüşme de dikkat çekti ve yorumlandı. Kamuoyuna görüşmeye dair bilgi veren DSP Başkanı, ‘HDP hariç herkesle görüşme kararımız var’ dedi.

Peşinden Erdoğan’ın Saadet Partisi’nin önemli ismi Oğuzhan Asiltürk’ü evinde ziyaret etmesi basına yansıdı. Çıkışta gazetecilere açıklama yapan Erdoğan, niyetini açıkça belli ederek ‘seçim ittifakı yapabilir miyiz onun arayışı içindeyiz’ dedi ve ardından ‘terörle mücadelede kendimizi yalnız hissetmemeliyiz’ açıklamasında bulundu.

BenzerHaberler

Gündemi belirleyen olmak ya da olmamak

Adugit’i öldüren, Akar’ı kucaklayan KDP

Demokratik yerel yönetimler modeli hayat bulacak mıdır?-Ali Sinemilli

Kendisini bitiren KDP gerçeği

Tabi bu görüşme trafiği sürerken, çok konuşulan bir diğer konu da Erdoğan ve Bahçeli’nin altı gün içinde üç defa görüşmesiydi. Bu görüşmelerden sonuncusu Bahçeli’nin evinde gerçekleşti. Bir önceki böylesi görüşmenin 2019 yılında yapıldığı hatırlanırsa, önemli bazı konuların konuşulduğuna şüphe yok. Belli ki ortaklar yeni dönemin yol haritası konusunda yoğun bir mesai içindeler. Bu görüşmelerde ne konuşulduğunu bilmek mümkün olmasa da pratikler önemli veriler sunuyor.

Bilindiği üzere Bahçeli’nin başında olduğu MHP bir süredir ‘HDP kapatılsın’ diye kampanya yürütüyor. Bu görüşmelerin ardından yazılı bir açıklama yapan Bahçeli hem Yargıtay’a çağrı yapıp ‘Kobane iddianamesini esas alın ve bu partiyi kapatın’ dedi hem de onlar gereğini yapmazsa MHP’nin doğrudan HDP’nin kapatılması için girişimde bulunacağını ifade etti.

Elbette tüm bunlar, iktidarı elinde bulunduranların belli bir plan dahilinde harekete geçtiklerine işaret ediyor. Erdoğan’ın açıktan seçimlerden söz etmesi, ‘terörle mücadelede yalnız kalmamalıyız’ demesi, içinden geçtiğimiz konjonktür düşünüldüğünde sıradan değerlendirilemez.

HDP başta olmak üzere iktidar karşıtı muhalefetin bir süredir gündeme getirdiği erken seçim konusuna Erdoğan’ın bu biçimde dahil olması, artık mızrağın çuvala sığmadığının göstergesi oluyor. İktidardakiler her ne kadar söylemde ‘büyük ülke, büyük millet’ deseler de işler pek öyle gitmiyor. Siyasal, toplumsal, ekonomik alanda yaşanan krizi perdelemek artık mümkün değil. Medyayı kullanarak halkı kandırma pratiği bir yere geldi, dayandı. Hal böyle olunca seçimlerden söz etmek, böyle bir çıkış kapısı göstermek temel bir ihtiyaç haline geldi. Erdoğan-Bahçeli ikilisinin zora düşmedikçe, mecbur kalmadıkça seçim yapmayacakları gün gibi açıktır. Her ikisi de yapılacak seçimde büyük kaybedeceklerini biliyorlar. Fakat buna rağmen seçimden söz ediliyor, böyle bir ihtimal var denilerek, adeta patlama noktasına gelmiş toplum frenlenmek isteniyor. ‘Dayanın, seçimler yaklaşıyor’ diyorlar.

Halbuki! Esas meselenin başka olduğunu yine Erdoğan söylüyor: Terörle mücadelede yalnız kalmamalıyız.

Bir nevi itiraf denilse daha doğru olur. ‘Tüm toplumu bu amaçla yürütmek istiyoruz ama buna inanan da, bunun için bizimle yürüyen de yok’ diyor. Kuşkusuz bu önemli bir durum. Türkiye toplumunun önemli bir kısmı yıllarca bu iktidarın her dediğine merakla baktı ve o doğrultuda hareket etti. Fakat gelinen aşamada artık iktidarla yol alan bu kesimde de ciddi rahatsızlıklar oluşmuş durumda. Eskisi gibi her denilene kulak kabartan, arkasından giden bir topluluk yok.

Vaziyet bu olunca yeni bir konsolidasyona ihtiyaç duyuluyor ve bu çerçevede adımlar atılıyor. Bir yandan irili-ufaklı partilerle görüşmeler yapılıp bunlar üzerinden iktidar bloğu eski güçlü günlerinde mesajı verilmeye çalışılıyor, diğer yandan ise ana muhalefet partisi olarak meydana çıkan ve her geçen gün daha fazla destek bulan HDP kapatılmak isteniyor. İktidarın buna gücü yeter mi, HDP’yi kapatabilir mi konusu bu noktada tali bir tartışma, kuşkusuz. HDP yönetimi böylesi bir saldırıya daha güçlü bir çıkışla yanıt vereceğini açıkladı zaten. Fakat böyle bir niyet olduğu belli. Yaşananlardan en azından şimdilik HDP’yi tehdit ederek susturma, sindirme amacı taşındığı anlaşılıyor. Fakat mesele sadece HDP ile de sınırlı değil. HDP, bugün Türkiye ve Kuzey Kürdistan’da demokratik siyasetin motoru rolünü oynuyor. İktidarın tüm baskı ve zoruna rağmen direnen Kürt halkı ve Türkiye’nin devrimci-demokratları HDP şahsında iktidara boyun eğmediklerini dile getiriyorlar. Ve bu duruş gün geçtikçe daha fazla diğer siyasal yapıları, sivil toplum örgütlerini, geniş toplumsal kesimleri etkiliyor. İktidar karşısındaki itiraz her geçen gün artıyor ve iktidarın yaşadığı meşruiyet krizi derinleşiyor.

İşte! Tam da bu zeminde Erdoğan ‘terörle savaşta yalnız kalmamalıyız’ diyor. Yani Erdoğan’da bu gerçekliği görüyor ve çıkışı yine bilindik yollara başvurarak sağlayacağını düşünüyor. Milliyetçi propaganda dışında hiçbir şeyin kendisi için çare olmadığını düşünen Erdoğan ‘terörle mücadele’ argümanına tekrar sarılıyor ve bu biçimde bir süre daha ayakta kalmayı deniyor. Fakat nafile, Erdoğan elindeki diğer tüm kartları tükettiği gibi bunu da çoktan tüketmiş durumdadır. Türkiye’deki vicdanlı her yurttaş meselenin ‘terör’ değil bir hak ve özgürlükler sorunu olduğunu görüyor, artık o çerçevede yaklaşıyor. Dikkat edilirse, bu toplum bir süredir Erdoğan’ın ak dediğine kara, kara dediğine ise ak diyor. Bundan geri dönüş yoktur. Herkes ettiğini bulacaktır, Erdoğan da dahil.

Etiketler: Ali Sinemilli
Ali Sinemilli

Ali Sinemilli

İlgili Haberler

Öğretmenler olmasaydı…
Yazarlar

 Zenginleri vergilendirmek için somut nedenler

Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak
Yazarlar

Master öğrencilerinin çağrısı

Eğleniyormuş gibi bir hali vardı…-TARİHİN BELLEĞİ
Yazarlar

Bahar ya da kış; o öldükten sonra…

Parlamenter diktatoryaya doğru…
Yazarlar

Yeni başkanların gösterdikleri

İnsan merkezli aklın pandemi ile boğuşması
Yazarlar

Özgür bırakın

Menderes’i yeniden öldürmek
Yazarlar

Türk Genelkurmayı ve Kürdistan bayrağı

Daha fazla yükle
Sonraki Haber
FBI: ABD’nin 50 eyaletinin kongrelerinde silahlı protesto planlanıyor

FBI: ABD'nin 50 eyaletinin kongrelerinde silahlı protesto planlanıyor

Gazetemize ulaşmak için tıklayınız…

Son haberler

‘Zafer işareti iktidara karşı’

‘Zafer işareti iktidara karşı’

Mayına basan asker yaşamını yitirdi

Mayına basan asker yaşamını yitirdi

Tecavüz faili tutuklandı

Tecavüz faili tutuklandı

Jandarma komutanından ülkü ocağı ziyareti

Jandarma komutanından ülkü ocağı ziyareti

İHD ve Diyarbakır Barosu: AİHM kararını yerine getirin

İHD ve Diyarbakır Barosu: AİHM kararını yerine getirin

Hagop Ayvaz’ın ‘kulisi’

Hagop Ayvaz’ın ‘kulisi’

Ren geyiklerini yerinden ettiler

Ren geyiklerini yerinden ettiler

Ödemiş bitti şimdi sırada Tire var!

Ödemiş bitti şimdi sırada Tire var!

‘Yeni yaşam ekonomisini Türkiye’ye yayacağız’

‘Yeni yaşam ekonomisini Türkiye’ye yayacağız’

‘Tek isteğimiz özgür sahne’

‘Tek isteğimiz özgür sahne’

Yeni Yaşam Gazetesi

Bilgilerimiz

  • Künye
  • Hakkımızda

Bizi takip et

No Result
View All Result
  • Kadın Eki
  • E-Gazete Tümü
  • Haberler
    • Güncel
    • Politika
    • Emek-Ekonomi
    • Yaşam
  • Kadın
  • Dünya
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Karikatür
  • Yazarlar
  • Söyleşi
  • Tüm Haberler